Ziya Gökalp Hayatı ve Eserleri


İKİNCİ İSTİD'A

—Gazi Paşa Hazretlerine-

 Sen deyince "Sulh ten sonra, isterim
"Herkes gibi bir ferd olmak, hür olmak
"Hepimizde doğdu büyük bir vehim
Gerçekten mi bu kıyamet kopacak?

Yeniden mi başlayacak felâket?
Düşecek mi yine derde memleket?

Hayır, asla! Yoktur buna bir imkân,
Ferd olamaz bir milletin beşiri
Hürdür belki mefkûresiz bir insan
Hür olamaz vazifenin esiri.


Kimse yarım bırakamaz bir işi
Eserinin borçlusudur her kişi.

Gazi Paşa! Gerçi fazla yoruldun
İhtimal ki rahata da muhtaçsın
Lâkin Türkün tılsımını sen buldun
İksir gibi bu millete ilâçsın.

Türk çocuktur yaşayamaz babasız
Karanlıkta kılavuzsuz, lâmbasız.

Artık çiftlik değil, bir hür memleket
Malikâne yazılamaz taşında
Kahramanlar soyu olan bu millet
Arslanları görmek ister başında.

Tehlikeli anda ona kim meded
Eylemişse odur ancak mu'temed.

Tepesinde kahramanlar olunca
Bu memleket daim gitmiş ileri
İlk sıraya haris ferdler dolunca
Paslı kalmış kalbindeki cevheri.

Bu milletin hali olur pek yaman
Kılavuzu olmazsa bir kahraman.

Gazi Paşa! Ulu Tanrı aşkına
Elinden bu mülkü çürük bırakma
Acı, kurtardığın yurdun halkına
Öksüz gibi boynu bükük bırakma!

Mektebinde onu okut, çalıştır
Yavaş yavaş halkçılığa alıştır.

Neticeden anlaşılır isabet
Yoktur senin gibi Türk'ü anlayan
Bilen ancak yapabilir bir hizmet
Sensin asrı bilen, mülkü anlayan.

Bu milletin sen tutmazsan elinden
Yanlış yola gidebilir cehlinden.

Sen yalnız bir büyük insan değilsin
Sende saklı nice meçhul kuvvetler
Yalnız dahî ve kahraman değilsin
Hep sendedir bize mevhûb nusretler.

Türk feyzinin kaynağısın, taş durma
İçten gelen hamleleri durdurma.

Tekâmülün zenbereği dehândır
Tâllimiz sende etmiş tecelli
Bizi mev'ûd terakkiye ulaştır
Bu da senin vazifendir besbelli.

Türk, harsını garbten ödünç alamaz
Nurlanırken cihan, nursuz kalamaz.

1922 - Ziya Gökalp